İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Terminali’nde rehberinizle buluşma sonrası Türk Hava Yolları kontuarından gerçekleştireceğiniz bagaj ve bilet işlemlerinizin ardından, Türk Hava Yolları tarifeli seferi ile Basel’e hareket. Basel’e varışımızın ardından panoramik Basel şehir turumuza başlıyoruz. Çiçeklerle süslü Altstadt (Eski Şehir), kırmızı kumtaşından yapılmış Belediye Binası, 12. yy’dan kalma Münster Katedrali ve Ren Nehri üzerindeki Mittlere Rheinbrücke görülecek yerler arasında. Tur sonunda Freiburg gezisi için hareket ediyoruz. Gezimizde, “Bächle“ yani yolların kenarında yer alan toplam uzunluğu 15,5 km ile tüm eski şehri kaplayan küçük kanalcıklar, 116 metre yüksekliğindeki kulesiyle nerede olursanız olun görebileceğiniz Freiburger Münster (Katedral), şehirde sizi en çok şaşırtacak dünya mutfağından farklı çeşitlerde yemeğin bulunduğu bir cennet Markthalle (Kapalı Pazar), büyük meydan Münsterplatz, eski ve yeni belediye binaları Rathausplatz, üzerinde pek çok hediyelik eşya dükkanı, mağaza zinciri, kafe ve restoranın olduğu Kaiser Joseph Caddesi, şehrin buluşma noktası Augustiner Platz, şehirde sakinliği sevenlerin meydanı Adelhauser Platz, şehrin en keyifli kafe ve bahçelerini görebileceğiniz Gerberau görülecek yerler arasındadır. Tur sonunda otelimize dönüyoruz. Geceleme otelimizde.

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından gerçekleştireceğimiz Alsace Harikaları Colmar & Strasbourg Gezisi için hareket ediyoruz. İlk olarak masal diyarı Colmar kentine geçecek, Eski Gümrük Binası, Pfister Evi ve Ren Nehri etrafındaki rengârenk evler ile şehrin en ünlü bölgesi Petite Venise (Küçük Venedik) göreceğiz. Ren Nehri ve kanallarının çevrelediği eşsiz ortamda hem damak zevkinize göre birçok lezzetli yiyecekler hem de birçok hediyelik eşya alma imkânı bulacaksınız. Gezimizin bir sonraki durağı Alsace bölgesinin üzüm bağları ile çevrili, çiçekli balkonları, kendine has sıra sıra dükkânları, araba girmeyen parke döşeli yolları, 2. Dünya savaşından bir şekilde yara almadan kurtulmuş binaları ve şirin kafeleri ile ünlü; içinde şehrin hikayesini belgeleri ile günümüze taşıyan Dolder Müzesi’nin de yer aldığı kulesi ile Grimm masallarını aratmayan Riquewihr. Alsace bölgesinin en fazla ziyaret edilen köyü olan Riquewhir, yaklaşık 1100 kişilik nüfusu ve etrafını saran üzüm bağları ile bölgenin incisi konumunda. Her sene Eylül ayı ortalarından itibaren başlayan Bağbozumu festivallerinin cazibesini arttırdığı Riquewhir, tipik Alman mimarisi yarı ahşap pastel tonlu ve çiçekler ile süslenmiş evleri, şehrin giriş kapısından yukarı doğru hafif meyilli giden bir Arnavut kaldırımlı ana caddenin ‘’Grand Rue’’ etrafını süslüyor. Buradaki gezimizi tamamladıktan sonra Strasbourg’a hareket ediyoruz. Avrupa Birliği’nin Brüksel’den sonraki ikinci önemli şehrindeyiz. Tarihi ve kültürel olarak oldukça zengin; Gutenberg’in Rouget de Lisle'in, Hollandalı filozof Erasmus ve Alman yazar Goethe’nin kenti. Strasbourg’un tarihi şehir merkezi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki “Grande Ile” bölgesinde. Şehir turunda göreceğimiz Notre Dame Katedrali ve diğer yerlerin çoğu nehirle çevrili bir ada içinde. Bu adanın güneybatısında ise Strasbourg'un en güzel ve ilginç semti olan Küçük Fransa (La Petite France) bulunur. Burası nehirlerin birleştiği, düzenlendiği, Rönesans döneminden kalma tarihi evler ve müzelerle dolu bir bölgedir. Tur sonrasında otelimize transfer oluyoruz ve sonrasında serbest zaman. Geceleme otelimizde.

Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Bern’e hareket ediyoruz. Bern, Avrupa‘nın Orta Çağ‘dan bu yana hiç bozulmadan kalmış yegane şehirlerinden birisidir. Bu tarihi dokusu nedeniyle UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi‘nde yer almaktadır. İsviçre sınırlarında yer alan ve resmi dili Almanca olan Bern mimarisinde de Alman kültürünün etkisi görülür. Aare Nehri etrafında kurulu Bern‘de kısa bir mola ‘nın ardından Montrö’yü ziyaret ediyoruz. Yine ulusal tarihimizden çok iyi bildiğimiz Montrö, kaleleri, tarihi binaları ve doğal güzelliklerinin yanında müzik dünyası için de önemli bir şehirdir. Bir döneme damgasını vurmuş Smoke on the Water adlı şarkı Montro ‘deki bir kumarhane yangınını anlatır, ayrıca hayatının son döneminde çalışmalarını burada sürdürmüş olan Freddy Mercury’nin de bir heykeli bulunur. Montrö‘de gerçekleştireceğimiz şehir turunun ardından panoramik olarak Montrö’nün simgesi haline gelmiş Chillon Şatosu‘nu görüyor ve kartpostallık manzarayı fotoğraflıyoruz. Ardından Lozan‘a hareket ediyoruz. 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması‘na ev sahipliği yapması sebebi ile, ulusal tarihimizde çok önemli yeri olan Lozan, aynı zamanda Orta Çağ ‘ın önemli piskoposluk merkezlerinden biridir. Orta Çağ’dan kalma kaleleri, D’Ouchy Şatosu, sarayları, katedralleri ve müze binaları ile ziyaretçilerini tarihin derinliklerine götüren ve Cenevre Gölü kıyısında olması sayesinde de çekiciliği katlanarak artan Lozan’da gerçekleştireceğimiz kısa bir çevre gezisi ardından Cenevre şehir turu yapacağız. Cenevre‘de gerçekleştireceğimiz gezi esnasında St.Pierre Katedrali, Cenevre’nin simgesi haline gelen ve 140 metreye kadar yükselen Jet d’Eau fıskiyesi ve Reform Anıtı başlıca görülecek yerler arasındadır. Geceleme otelimizde. 

Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Milano’ya doğru hareket ediyoruz. Güzergahımızda Como & Lugano Gezisini yapacağız. Gezimize öncelikle İtalya’nın en büyük üçüncü gölü olması özelliği ile Como Gölü’nden başlayacağız. Alpler’in eteklerinde bulunan buzul kökenli bu göl “Y” harfine veya lades kemiğine benzetilerek yıl boyunca oldukça fazla turiste ev sahipliği yapmaktadır.  Yeşil ve mavinin buluştuğu bu doğa harikası Como Gölü’nün etrafında kısa bir gezinti yaparak fotoğraf molası veriyoruz. Şirin kasabalarıyla ünlü bu şehirde Como ve Lecco kasabaları, Piazza Cavour ve XIV. yy.’'dan kalma Duoma göreceğimiz yerler arasındadır. Turumuzun ardından Lugano’ya hareket ediyoruz. İsviçre sınırları içerisinde yer alan doğa harikası ve eşsiz manzarası ile bizi kendine hayran bırakacak Lugano Gölü etrafında panoramik gezimizi yaparak fotoğraf molası veriyoruz. Turumuz sonunda yola devam ediyoruz. Milano’ya varışımızı takiben otelimize transfer oluyoruz. Geceleme otelimizde.

Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından Milano şehir turu için hareket ediyoruz. Panoramik Milano şehir turumuzda; şehrin simgesi olarak kabul edilen Duomo Katedrali, Galleria, Scala Meydanı ve La Fortezza görülecek yerler arasındadır. Ardından alışveriş için serbest zaman. Sonrasında misafirlerimiz ile rehberimizin düzenleyeceği Portofino & Outlet turu’nu gerçekleştireceğiz. Gezimizin ilk durağı olan Portofino’da Sarı, turuncu, yeşil ve kırmızı rengine hâkim evlerin konumlandığı, evlerin arkasında da yeşil ağaçların hakimiyet kurduğu keyifli zamanlar bizi bekliyor. Ardından misafirlerimizin gönlünce alışveriş yapabileceği Fidenza Village Outlet’e hareket. Turumuzun ardından Milano otelimize dönüyoruz. Geceleme otelimizde.

Otelimizde alacağımız kahvaltının Tirano tren istasyonuna doğru yola çıkıyoruz. Bugün Bernina Express & Red Train ile gerçekleştireceğimiz unutulmaz ve rüyaları süsleyecek kadar büyüleyici tren yolculuğu için hareket ediyoruz. 1898 – 1904 yılları arasında inşa edilen, günümüzde UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi ‘nde yerini almış olan dünyaca ünlü bir birçok seyahat severin hayallerini süsleyen Bernina Treni ile gerçekleştireceğimiz masalsı yolculuk esnasında olağanüstü manzaraları izleyecek ve fotoğraflama şansına sahip olacağız. Yaklaşık 4,5 saat sürecek keyifli tren yolculuğu sonrasında Chur tren istasyonuna varıyoruz. Sonrasında bizi bekleleyen özel aracımız ile Zürih’e doğru yola çıkıyoruz. Zürih’e varışımızın ardından otelimize transfer oluyoruz. Geceleme otelimizde.

Otelimizde alacağımız kahvaltı sonrası düzenleyeceğimiz Bir Günde 4 Ülke Turu ; Lindau – Bregenz – Lihtenştayn – Rapperswill’na katılabilirler.  Sabah erkenden Zürih’teki otelinizden özel aracımızla alınıyoruz ve keyifli yolculuğumuza başlıyoruz. İlk durağımız, Avrupa’nın en büyük şelalesi olan Ren Şelalesi. Burada kısa bir mola veriyoruz. Gürleyen suların hemen yakınında durup bu doğa harikasının gücünü hissedebilir, bol bol fotoğraf çekebilirsiniz. Şelale ziyaretimizin ardından güneye doğru yola çıkıyoruz. Yol boyunca İsviçre’nin kültürel zenginliğini ve tarihini rehberimizden dinliyoruz. Ardından sınırı geçerek Liechtenstein’a, dünyanın en küçük ama en etkileyici ülkelerinden birine giriyoruz. Başkent Vaduz’a vardığımızda, şehrin merkezinde serbest zaman veriyoruz. Dileyen misafirlerimiz butik dükkânlardan alışveriş yapabilir, kafelerde oturabilir ya da tepedeki Vaduz Kalesi’ni görebilir. Arzu edenler, pasaportlarına Liechtenstein hatıra damgası bastırabilirler.Vaduz’dan ayrıldıktan sonra bu kez Avusturya’ya doğru ilerliyoruz. Konstanz Gölü kıyısındaki Bregenz kasabasına ulaşıyoruz. Burada göl kenarında kısa bir mola veriyoruz.  Avusturya’dan sonra sıradaki durağımız Almanya. Gölün diğer kıyısındaki Lindau kasabasına geçiyoruz. Burası tarihi dokusunu koruyan, orta çağdan kalma sokaklarıyla ünlü bir ada kasabası. Dar sokaklarda yürüyüş yapıyoruz, Bavyera Aslanı Heykeli ve Lindau Deniz Feneri’ni görüyoruz. Göl ve Alpler’in panoramik manzarası burada sizleri bekliyor. Günü tamamlamadan önce tekrar İsviçre’ye dönüyoruz. Yol üzerinde Zürih Gölü’nün kuzey ucunda yer alan Rapperswil kasabasında son bir mola veriyoruz. “Gül kasabası” olarak da bilinen Rapperswil’de göl kıyısında yürüyüş yapabilir, kasabanın tepesindeki Rapperswil Kalesi’nden muhteşem manzarayı izleyebilirsiniz. Günün sonunda Zürih’teki otelinize geri dönüyoruz. Geceleme otelimizde.

Otelimizde yapacağımız kahvaltının ardından panoramik Zürih şehir turumuza başlıyoruz. Panoramik şehir turumuzda Fraumünster Kilisesi, Grossmunster Kilisesi, İsviçre Ulusal Müzesi, Opera Binası, Zürih Gölü, Saat Kulesi, Eski Lonca Evleri, Zurich Altstadt (Eski Şehir) ve dünyaca ünlü mağazalarla çevrelenmiş hareketli ve renkli bir havası olan Bahnhofstrasse Caddesi görülecek yerler arasındadır. Tur sonunda rehberimizin belirleyeceği saatte havalimanına transferimizi gerçekleştiriyoruz. Bagaj, bilet ve gümrük işlemlerinden sonra Türk Hava Yolları tarifeli seferi ile İstanbul’a uçuşumuz gerçekleşiyor. Varışımızla birlikte turumuzun ve servislerimizin sonuna geliyoruz.