İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde, uçuşumuzdan 3 saat önce hazır bulunuyoruz. Bilet ve bagaj işlemlerinin ardından TK1913 sefer sayılı uçuşumuzla Zürih’e hareket ediyoruz. Zürih’e varışımızın ardından bizi bekleyen özel aracımızla İsviçre’nin en büyük şehri olan Zürih şehir turumuza başlıyoruz. Dünyaca ünlü moda ve saat markalarının mağazalarıyla dolu olan Zürih’in en ünlü bulvarlarından Bahnhofstrasse, göz kamaştırıcı ve etkileyici yapısıyla şehrin önemli sembollerinden ikiz kuleli Büyük Manastır (Grossmünster), insanı zamanda yolculuğa çıkaran 19. yüzyıldan kalma renkli ve büyüleyici vitraylarıyla Fraumünster, hem yerel halkın hem de turistlerin en popüler uğrak noktalarından olan, doğa ve modern dünyanın buluşma noktası Zürih Gölü, kıyısından geçen Limmat Nehri ve şehrin iki yakasını birbirine bağlayan köprüler gezimizde göreceğimiz yerler arasında. Nehir kıyısını takip ettiğimizde, Avrupa’nın en büyük saatine sahip kilisesi St. Peterskirche’yi gördükten sonra serbest zaman veriyoruz. Ardından kısa bir yolculukla Stein Am Rhein kasabasına gidiyoruz. Orta Çağ dönemine kadar uzanan ve dokusunu hiç kaybetmemiş fresklerle süslü ahşap evleri ve trafiğe kapalı sokakları gezdikten sonra, Rhein Nehri’nin akışını görmek için her yıl milyonlarca turisti ağırlayan Schaffhausen’e geçiyoruz. Avrupa’nın en büyük şelalesi olan Rhein Şelalesi gezimizin ardından, Zürih bölgesindeki otelimize geçiyoruz. Konaklama Zürih bölgesindeki otelimizde

Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, bizi bekleyen özel aracımızla İsviçre’nin birbirinden güzel noktalarını keşfetmek üzere Luzern’e doğru yola çıkıyoruz. Luzern’e varışımızın ardından, Fransız Devrimi sırasında kral ve ailesini korurken ölen 800 İsviçreli askerin anısına yapılmış olan Aslan Anıtı (Löwendenkmal) ziyaretimiz olacak. Ardından, yüzlerce kuğuya ev sahipliği yapan gölde yer alan, 17. yüzyıldan günümüze kadar gelen Kapel Köprüsü’nü görüyoruz. Köprünün üçgen yapılı tavanlarını süsleyen yağlı boya resimler ve köprüye bağlı olan sekizgen su kulesi de gezimizin önemli noktalarından. Göl kıyısında yapacağımız keyifli yürüyüşün ardından, bir başka doğal güzellik olan masmavi suyuyla, muhteşem manzaralara ev sahipliği yapan ve ahşap heykelcikleriyle ünlü Brienz’e gidiyoruz. Buranın 40 km yakınında bulunan, "Avrupa’nın zirvesi" olarak bilinen, her yıl dünyanın ve Avrupa’nın dört bir yanından doğa sporu tutkunlarının akın ettiği, dünyanın en güzel köylerinden biri olan Grindelwald’ı ziyaret ediyoruz. Daha sonra, 72 şelalenin döküldüğü, Alplerin üç güzeli (Eiger, Jungfrau, Mönch) tarafından çevrelenen Lauterbrunnen vadisine ulaşıyoruz. İsviçre Alplerinin en güzel kasabalarından biri olan Lauterbrunnen’deki nefes kesici manzaralar her köşede sizi bekliyor. Günün sonuna doğru, son durağımız olan Thun’a geçiyoruz. Aare Nehri üzerindeki köprüleri, şirin evleri, güzel manzarası, zengin tarihi ve kültüryle ünlü şehir gezimizden sonra otelimize transfer, Otelimizde alacağımız sabah kahvaltısının ardından, bizi bekleyen özel aracımızla İsviçre’nin birbirinden güzel noktalarını keşfetmek üzere Luzern’e doğru yola çıkıyoruz. Luzern’e varışımızın ardından, Fransız Devrimi sırasında kral ve ailesini korurken ölen 800 İsviçreli askerin anısına yapılmış olan Aslan Anıtı (Löwendenkmal) ziyaretimiz olacak. Ardından, yüzlerce kuğuya ev sahipliği yapan gölde yer alan, 17. yüzyıldan günümüze kadar gelen Kapel Köprüsü’nü görüyoruz. Köprünün üçgen yapılı tavanlarını süsleyen yağlı boya resimler ve köprüye bağlı olan sekizgen su kulesi de gezimizin önemli noktalarından. Göl kıyısında yapacağımız keyifli yürüyüşün ardından, bir başka doğal güzellik olan masmavi suyuyla, muhteşem manzaralara ev sahipliği yapan ve ahşap heykelcikleriyle ünlü Brienz’e gidiyoruz. Buranın 40 km yakınında bulunan, "Avrupa’nın zirvesi" olarak bilinen, her yıl dünyanın ve Avrupa’nın dört bir yanından doğa sporu tutkunlarının akın ettiği, dünyanın en güzel köylerinden biri olan Grindelwald’ı ziyaret ediyoruz. Daha sonra, 72 şelalenin döküldüğü, Alplerin üç güzeli (Eiger, Jungfrau, Mönch) tarafından çevrelenen Lauterbrunnen vadisine ulaşıyoruz. İsviçre Alplerinin en güzel kasabalarından biri olan Lauterbrunnen’deki nefes kesici manzaralar her köşede sizi bekliyor. Günün sonuna doğru, son durağımız olan Thun’a geçiyoruz. Aare Nehri üzerindeki köprüleri, şirin evleri, güzel manzarası, zengin tarihi ve kültüryle ünlü şehir gezimizden sonra otelimize transfer, Thun, Bern veya yakınlarındaki kasaba otelimizde.

Otelimizde alacağımız kahvaltının ardından otelimizden ayrılarak, 30 dakika uzaklıktaki İsviçre’nin başkenti, Orta Çağ ruhunu içinde barındıran Bern’e doğru yola çıkıyoruz. Üç tarafı Aare Nehri ile çevrili, birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapan eski şehir Altstadt’ı geziyoruz. 100 metrelik kulesiyle Bern Katedrali, Bern’in simgesi olan ve 800 yılı aşkın bir tarihe sahip Zytglogge (Saat Kulesi), 13. yüzyılda inşa edilmiş hapishane kulesi Käfigturm, 220’den fazla gül çeşidini görebileceğiniz ve eski şehir manzarasını seyredeceğiniz Rosengarten (Gül Bahçesi) ile Bern gezimizi tamamlıyoruz. Bern gezimizin ardından Fribourg’a doğru yola çıkıyoruz. Cathedrale Saint Nicolas ve ortasından geçen Sarine Irmağı üzerinde bulunan kemerli, taş, asma ve ahşap köprüleriyle ünlü Fribourg’u geziyoruz. Daha sonra palmiye ağaçları ve rengarenk çiçeklerle döşeli sahili, Charlie Chaplin anıtı, gölün içerisinde bulunan bronz çatal ve denizatı heykelleri ile ünlü Vevey’i ziyaret ediyoruz. Günün sonunda, Boğazlar üzerindeki kontrolümüzü sağlayan anlaşmanın imzalandığı Montrö şehrine varıyoruz. Montrö’nün göl ve arkasındaki yemyeşil dağ manzaraları ile sunduğu güzellikleri gördükten sonra, gezimizi tamamlayarak otelimize yerleşiyoruz. Konaklama Möntrö, Cully veya Cenevre bölgesindeki otelimizde.

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Kurtuluş Savaşı sonrası Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuki temelini oluşturan anlaşmanın imzalandığı, Leman Gölü kıyısındaki Lozan şehrine turumuza başlıyoruz. Lozan Antlaşması’nın imzalandığı Beau Rivage Oteli, İsviçre’nin en çok ziyaret edilen noktalarından biri olan Olimpiyat Müzesi bahçesi ve Ouchy Liman Bölgesi’ni geziyoruz. Turumuzun ardından, insanlık tarihinin geçmişi ve bugününün birleştiği Cenevre kentine hareket ediyoruz. Cenevre’nin sembolü olan, 140 metre yüksekliğe ulaşan Jet d’eau Fıskiyesi, İngiliz Bahçeleri ve 6.000’den fazla çiçekten oluşan Çiçek Saati, savaşta bastığı mayın nedeniyle ayağını kaybeden asker ve siviller anısına yapılmış 5,5 ton ağırlığında ve 12 metre uzunluğundaki Kırık Sandalye’nin bulunduğu Nations Meydanı’nı gördükten sonra, çevreyi daha fazla keşfetmek için serbest zaman veriyoruz. Rehberimizin belirlediği saatte buluşarak Cenevre Havalimanı'na hareket ediyoruz. Bilet, bagaj ve pasaport işlemlerinin ardından Türk Hava Yolları’nın TK 1922 sefer sayılı uçuşu ile İstanbul’a hareket ediyoruz. İstanbul’a varış ve turumuzun sonu. Bir sonraki Prontotour etkinliğinde görüşmek üzere