Şövalyeler adası Rodos, Yunanistan’ın en görkemli adalarından biri ve on iki takım adanın en büyüğü.

Rodos, Ortaçağ Avrupası’nı yaşatan kaleleriyle, günümüz modern dünyasını yansıtan sokaklarıyla ve eşsiz güzellikte plajlarıyla cezbedici bir yer. Ada gezilecek yerleriyle, doğal ve tarihi güzellikleriyle keşfedilmeyi fazlasıyla hak ediyor.

Unesco Dünya Kültür Mirası listesine göre en iyi korunmuş Ortaçağ şehirlerinden olduğunu söylereke başlayalım.

Bir yanda Süleymaniye Camii, bir yanda Yunan Arkeoloji Müzesi. Bir yanda Şövalyalar Sokağı, bir yanda Yunan Tavernaları derken bir bakıyorsunuz her taraf tarih. Rodos tarihte pek çok kez el değiştirmiş ve bu da tüm güzelliğine yansımış. Ortaçağ da şövalyeler tarafından yapılan kaleleri ile göz kamaştırıyor. ‘Büyük Üstadlar Sarayı’ da onların zamanından kalma. 1500’lerde Kanuni Rodos’u şövalyelerden alıyor ve ada bir 400 yıl da Osmanlı’nın egemenliğinde kalıyor.

Hipokrat Meydanı , Eski şehrin en ünlü sokağı Şövaleler Sokağı dan, Süleymaniye Camii ve Arkeoloji Müzesine kadar sadece Eski Şehir’de bile gezilecek çok fazla yer var.

Eski Şehir’de tarihe doyduktan sonra Rodos’un diğer güzelliklerinden faydalanmak için küçük araba gezilerine ihtiyacınız olacaktır. Örneğin Lindos, beyaza boyanmış daracık sokaklarıyla oldukça şirin bir Rodos köyü. Bu geziniz esnasında Rodos un birbirinden güzel koyları ve plajlarında dinlenme fırsatını da es geçmemenizi tavsiye ederiz. Kelebekler Vadisi de görülesi mekanları arasında.

Bir şehri gün batımıyla hatırlar, gün doğumuyla tanır ve unutamazsınız.

Gemimizin hareket saati 15:00. 

Tatil deyince ilk aklınıza gelen eğlenmekse, Mikonos tam size göre bir yer.

Sadece Avrupa’nın değil, şu anda dünyanın da en gözde turizm noktalarından biri. Bu popülerliği de fazlasıyla hak ediyor.

Eğlence hayatının yanı sıra masmavi denizi, altın rengi plajları, bembeyaz evlerle süslenmiş dar sokaklı şehir merkezi, büyüleyici yel değirmenleri, küçük kubbeli kiliseleri, bakir koyları, tavernaları, rengârenk çiçeklerle bezeli sokakları, alışveriş olanakları ve daha birçok özelliğiyle güzel bir tatil geçirmenizi sağlıyor.

Bu nedenle, Mikonos yalnızca eğlence hayatı için ya da eğlence severler tarafından değil, bir tatilden aranan her özelliğe sahip olmasıyla herkes tarafından tercih edilebilecek bir rota olarak görülebilir.

Mitolojiye göre, Mikonos’un oluşumu Herkül’ün devlerle savaşına dayanıyor. Herkül’ün savaş esnasında devleri denize fırlatmasıyla bu devler kocaman kaya parçalarına dönüşmüş ve Mikonos’u oluşturmuş.

Arnavut kaldırımlı daracık sokakları, birçok küçük şapeli ve yaz aylarında mor renkli begonvilleriyle Mikonos Town, gezilip görülmeyi hak ediyor. Her adım başı geleneksel evler, labirenti andıran bembeyaz dar sokaklar karşınıza çıkıyor. Paraportiani Kilisesi’nin sıra dışı mimarisi, onu adanın en çok fotoğraflanan binalarından biri yapıyor. Mikonos Little Venice, deniz kenarında sıra sıra dizili restoran ve barların bulunduğu, Mikonos’un belki de en pitoresk yeri. Bu renkli evler, Venedik tarzı hissi verecek şekilde inşa edilmiş. Sıra sıra dizili geleneksel yel değirmenleri, Kato Mili, yani Mikonos Yeldeğirmenleri, Little Venice’den sadece kısa bir yürüyüş mesafesinde.

Bir zamanlar Mikonos’un dört bir yanında bulunan yüzlerce yel değirmeninden geriye sadece 16 tane yel değirmeni kalmış.

“Hangisine yetişeceğim?” diyorsanız, güzergahlarımızı özellikle kontrol edin; Mikonos’ta size oldukça fazla zaman bırakıyoruz.

Gemimizin Mikonos'tan hareketi saat 12.00 Samos'a haraket.

Samos varış saat 19:30

Samos Adası, Yunanistan'ın doğu Ege Denizi'nde konumlanmış bir adadır. Tarih boyunca birçok medeniyetin etkisi altında kalmış ve önemli bir tarihi, kültürel ve doğal zenginliklere ev sahipliği yapmıştır. Antik dönemde özellikle Miletos ile birlikte önemli bir Yunan kültür merkezi olan Samos, Artemis Tapınağı ve Heraion gibi antik yapılarıyla bilinmekte. Ünlü matematikçi ve filozof Pythagoras'ın doğduğu ve yaşadığı yer olarak da tanınan ada, doğal güzellikleri, tarihi kalıntıları ve zengin mutfağıyla öne çıkmaktadır.

Ada, dağlık ve ormanlık bir yapısıyla dikkat çekerken, plajları, koyları ve dağ manzaralarıyla popüler bir destinasyondur. Geleneksel Yunan mimarisiyle bezenmiş dar sokakları, tavernaları ve limanıyla adanın başkenti olarak önem taşımakta. Samos mutfağı, Ege bölgesine özgü lezzetleriyle tanınır ve özellikle ünlü Muscat üzümünden yapılan şaraplarıyla meşhurdur.

Plaj keyfi, su sporları, trekking rotaları, antik kalıntıları ziyaret ve samimi köyleri keşfetmek adaki aktiviteler arasındadır ve tarih, doğa ve geleneksel atmosferiyle ziyaretçilerine yüzyıllardır unutulmaz anlar sunmaktadır.

‘’Susam’’ Adası olarak da bilinen Samos adası, tüm güzelliklerini adadaki ilk anınızdan itibaren önünüze sermektedir.