İstanbul Havalimanı Dış Hatlar gidiş terminalinde, uçuştan 3 saat önce buluşma. Bagaj, bilet ve pasaport işlemlerinin ardından Türk Havayolları’na ait tarifeli uçuş ile Kopenhag’a hareket. Yaşayan en eski krallıklardan biri olan Danimarka'nın başkenti Kopenhag'a varış. Vikingler zamanında bir balıkçı kasabası olan Kopenhag, 1167 yılında keşfedilip kısa zamanda önemli bir ticaret liman kentine dönüşmüştür. Şehre, "ticaret limanı" anlamına gelen "Kopenhag" ismi verilmiştir. Varışımızı takiben panoramik olarak yapılacak şehir turumuzda; Christianborg Kalesi, Nyhavn, Danimarka Kraliyet Ailesi'nin kış mevsimini geçirdikleri ve halkla seslenecekleri durumlarda ünlü balkon sahnelerinin yaşandığı Amalienborg Sarayı, Opera Binası, Langelinie Rıhtımı ve Küçük Deniz Kızı Heykeli görülecek yerler arasındadır. Ünlü Deniz Kızı Heykeli, 1913 yılında heykeltıraş Edvard Eriksen tarafından yaratılmıştır ve her yıl milyonlarca kişi tarafından ziyaret edilmektedir. 1,25 metre yüksekliğinde, kayanın üzerinde oturan kuyruklu bir denizkızı formundan oluşan heykel, havanın rüzgârlı olduğu günlerde dalgaların kayaya çarpmasıyla birlikte ortaya çıkan görüntüyle daha da gerçekçi bir hâle bürünmektedir. Edvard Eriksen, heykelin yüzünü balerin Ellen Price’ı model alarak tasarlamış; balerinin çıplak poz vermek istememesi dolayısıyla heykelin vücudu, kendi eşinin modellik yapmasıyla tamamlamıştır. Ardından Kopenhag’ın alışveriş merkezi konumunda olan, 3,2 kilometre uzunluğundaki Strøget Sokağı gezilecektir. Dünyanın en büyük yaya kaldırımı olan bu cadde; Frederiksberg, Nygade, Vimmelskaftet ve Øster sokaklarını, ayrıca Nytorv, Gammeltorv ve Amagertorv meydanlarını kapsamaktadır. Turumuzun ardından otelimize transfer ve odalara yerleşme. Geceleme otelimizde.

Sabah kahvaltı sonrası tam gün serbest zaman. Arzu eden misafirlerimiz ekstra Danimarka Şatoları ve Rivierası Turu’na katılabilirler. (Kişi başı 120 EUR) Sabah otelden başlayacak bu turumuzda, Kopenhag şehrine yaklaşık 45 dakikalık mesafede bulunan Hillerød’a varıyoruz. Şehirde, Danimarka Rönesansı’nın en güzel örneği olarak kabul edilen Frederiksborg Sarayı'nın etkileyici barok bahçelerini ve sarayın içerisini geziyoruz. Kuzeyin Versailles’i olarak kabul edilen saray ziyaretimizin ardından, yaklaşık yarım saatlik bir yolculuk sonrası Helsingør’a ulaşıyoruz. Burada, Shakespeare'in Hamlet adlı eserine konu olan Danimarka krallarının kurduğu Kronborg Kalesi’nde fotoğraf molası verdikten sonra, dönüş yolumuzda Danimarka Rivierası olarak bilinen sahil şeridinden geçerken eski balıkçı evlerini ve güzel villaları görüyoruz. Otelimize transfer. Geceleme otelimizde.

Sabah kahvaltı sonrası odaları boşaltma ve Malmö üzeri Göteborg’a hareket. Avrupa'daki tren ve karayolunun birlikte kullanıldığı en uzun köprü olan Øresund Boğazı üzerindeki Øresund Köprüsü'nden geçişimiz ile başlayan turumuzda İsveç topraklarındaki Malmö şehrine ulaşıyoruz. Denizin ortasında biterek bizleri şaşırtacak olan Øresund Köprüsü 7845 m köprü uzunluğu; 15,9 km proje uzunluğu ile yapımı 4 milyar Amerikan Doları’na mal olup, tasarımı ile 2002 yılında ABSE Sıra dışı Mimari Yapı Ödülü ile taçlandırılmıştır. İsveç'in en büyük 3., Nordik Ülkeler içinde ise 6.büyük şehir olan Malmö'de Stortorget ve Lilla Torg Meydan'ları ve ana alışveriş caddesi olan Södergatan'ı keşfediyoruz. Uzun yıllar Kopenhag’dan sonra Danimarka'nın en büyük 2.şehri konumundaki Malmö, 1658 yılında imzalanmış olan Roskilde Antlaşması ile İsveç'e bağlanmış olup günümüz İskandinavya coğrafyasının en kozmopolit şehirlerinden bir tanesidir. 174 farlı dilin konuşulduğu telaffuz edilen Malmö'de, kent nüfusunun %27'sine yakını İsveç dışında doğmuştur. Antalya ile kardeş şehir statüsündeki Malmö'de toplam nüfusun %48'i 35 yaşın altında olması sebebiyle genç ve dinamik bir şehirdir. Malmö'yü gördükten sonra yolculuğumuza devam edip, Göteborg’a varışımızın ardından yapılacak panoramik şehir turumuzda; Avenue Bulvarı, Poseidon Heykeli, konser salonu, şehir tiyatrosu, sanat müzesi, belediye binası ve Nordstan Alışveriş Merkezi görülecek yerler arasındadır. Tur sonrası otele yerleşme, Geceleme otelimizde.

Sabah kahvaltısı ardından Oslo’ya hareket. Öğle saatlerinde Oslo’ya varışın ardından yapacağımız panoramik şehir turunda; Norveç Kraliyet Sarayı, Norveç Meclis Binası, Oslo Belediye Sarayı, Ulusal Tiyatro, Oslo Üniversitesi ve Kütüphanesi, Karl Johans Caddesi, Vigeland (Frogner) Parkı görülecek yerler arasındadır. Tur bitiminde Otelimize transfer ve geceleme otelimizde.

Oslo’ya varış saatimize göre şehir turu ertesi güne yapılabilir veya iki güne bölünebilir.

Sabah kahvaltı sonrası tam gün serbest zaman. Arzu eden misafirlerimiz ekstra olarak düzenlenecek Fiyort Tekne Turu'na (Kişi Başı 180 EURO) katılabilirler. Tam gün sürecek bu muhteşem gezide ana kara içerisine 250 km girmiş olan dünyanın en en geniş alanı kapsayan fiyordunu görme şansını yakalıyoruz. Sabah erken saatte otelimizden ayrılıp Flam’a hareket ediyoruz. Olağanüstü tabiat güzellikleri eşliğinde yapacağımız otobüs yolculuğumuzda, dünyanın en uzun karayolu tüneli olan Laerdal’dan geçerek Flam’a varıyoruz. Vereceğimiz serbest zamanda rehberimiz eşliğinde Flamsbana Dağ Treni (Kişi Başı 150 EURO) turunu gerçekleştiriyoruz. Norveç'in en nefes kesen aktivitesi olarak bilinen ve ölmeden önce yapılması gerekenler listesinde bulunan Flamsbana dağ treni ile Myrdal'a hareket ediyoruz. Muhteşem vadiler ve göller arasında 2 saat sürecek gezimizde trenimiz Kjosfossen Şelalesi önünde kısa bir fotoğraf molası verip Flam'a geri dönüyoruz. Serbest zamanın ardından iki saat sürecek Flam – Gudvangen arasındaki tekne yolculuğumuzda yüksek, dar fiyortlar, metrelerce yüksekten akan şelaleler ve küçük fyord köyleri sizlere muhteşem bir görsel ziyafet sunacak (Fiyort tekne turu Gudvangen-Flam olarak da planlanabilmektedir).  Gudvangen’e varışımızın ardından Oslo’ya dönüyoruz. Geceleme otelimizde.

Not: Flam Dağ Treni Turu ve Fiyort Tekne Turu birlikte organize edilmekte olup, her 2 tur da birbirinin tamamlayıcısı niteliğindedir. Bu nedenle, tura katılım sağlamak isteyen yolcularımızın her 2 tura da katılmaları zorunludur.

Sabah kahvaltı sonrası özel otobüsümüzle Stockholm’e hareket. Varışın ardından yapacağımız Stockholm şehir turumuza başlıyoruz. 13. Yüzyıldan bu yana İskandinavya'nın siyaset, ekonomi ve kültür merkezi konumunda bulunan kent, Mälaren Gölü’nün Baltık Denizi ile birleştiği kanalda yer alan ve Stockholm Takımadaları olarak bilinen 14 ada üzerine kurulmuştur. Şehre, İsveççede “kütük”, eski Almancada ise “sağlamlaştırma” anlamına gelen stock ve “adacık” anlamına gelen holm kelimelerinden türetilerek Stockholm adı verilmiştir. Varışımızı takiben panoramik olarak yapılacak şehir turumuzda; Gamla Stan Adası, Kraliyet Sarayı (saray panoramik olarak dışarıdan görülür. 1754 yılında inşa edilmiş olan Kungliga Slottet Kraliyet Sarayı, İsveç Kraliyet Ailesi’nin resmi rezidansıdır. Avrupa’nın en büyük kraliyet saraylarından biri olan bu büyüleyici yapı, bir Orta Çağ sarayının yıkıntıları temel alınarak barok stilinde yeniden inşa edilmiştir. Sarayın 608 odasından birçoğunun yanı sıra; Devlet Salonu, Kraliyet Hazinesi, Şövalye Birliklerinin Daireleri, III. Gustav Antika Müzesi, Kronor Müzesi ve Kraliyet Şapeli gibi bölümler halkın ziyaretine açıktır. Opera Binası, Belediye Sarayı (İsveçlilerin oylarıyla ülkenin en güzel binası seçilen yapı, 1911 yılında Ragnar Östberg tarafından art deco stilinde inşa edilmiştir. Altın mozaikler ve renkli camlarla süslenmiş olan bu bina içerisinde her yıl Nobel Ödülü Yemeği düzenlenmektedir.), Kungsträdgården Parkı ve Fjällgatan Tepesi görülecek yerler arasındadır. Turumuzun ardından akşam saatlerinde otelimize transfer ve odalara yerleşme.Geceleme otelimizde.

Sabah kahvaltı sonrası serbest zaman. Arzu eden misafirlerimiz rehberimizin ekstra olarak düzenleyeceği Sigtuna - Vasa Müzesi Turu’na (Kişi Başı 100 EURO) katılabilirler. İskandinav Yarımadasının en güzel şehri olan Stockholm’ü detaylı bir şekilde tanıma fırsatı bulacağımız turumuza ilk olarak Djurgarden Adası'ndan başlıyoruz. Bir zamanlar İsveç Kraliyet Ailesinin av mekânı olan, günümüzde ise birçok müzeyi bünyesinde barındıran bu adada ilk durağımız dünyaca ünlü Vasa Müzesi'dir. Orijinal parçalarının %95’ten fazlasının korunduğu, yüzlerce oyma heykelin bulunduğu Vasa, benzersiz bir sanat hazinesi ve önde gelen turistik bir manzaradır. Gemi, Stockholm’de amaca uygun olarak yapılmış olan bir müzede sergilenmekte olup, aynı anda dokuz birbiri ile ilişkili sergiyi, zengin ürün stokları bulunan bir hediyelik eşya mağazasını ve lüks bir restoranı barındırmaktadır. Vasa Müzesi, İskandinavya’daki tüm diğer müzelerden daha fazla ziyaretçi çekmektedir. Stockholm sadece Vasa için bile ziyaret edilmeye değerdir.10 Ağustos 1628 tarihinde büyük bir savaş gemisi Stockholm limanından ayrılmak üzere yelken açmış. Henüz yeni inşa edilmiş olan bu gemiye tahttaki Vasa soyunun arması olan Vasa adı verilmişti. Bu heybetli olayı kutlamak için, yan taraflarındaki lombarların içinden dışarı çıkan toplardan bir selamlama atışı yapılır. Güçlü gemi liman çıkışına doğru yavaş yavaş yol alırken, aniden şiddetli bir fırtına çıkar. Vasa yana yatar ancak kendi kendine tekrar toparlanır. İkinci bir fırtına darbesi gemiyi yan yatırır. Açık top lombarlarından içeri su dolar. Vasa, 150 tayfasının en az otuzunu, belki de ellisini de kendisiyle beraber dibe batırır. Vasa’nın tekrar gün ışığını görmesi, 333 yılı bulmuştur. Özel araştırmacı Anders Franzen 1950’lerin başlarında Vasa’yı aramaya başlamıştır ve 1956’da Vasa’yı yeniden keşfetmiştir. Vasa sonrası, Stockholm'ün kuzeyine, Vikinglerin ilk kuruluş öykülerinin, viking tarihinin başladığı yere, bir İsveç köyüne, Sigtuna'ya gidiyor olacağız. Turumuzun ardından otelimize transfer ve serbest zaman. Geceleme otelimizde.

Otelde alınacak sabah kahvaltısının ardından, rehberin belirleyeceği saate kadar serbest zaman. Daha sonra Stockholm Havalimanı’na transfer. Bagaj, bilet ve pasaport işlemlerinin ardından, Türk Havayolları’nın tarifeli seferi ile İstanbul’a hareket. Yerel saat ile İstanbul Havalimanı’na varış ve turumuzun sonu.